Sağlıklı Yaşam İçin Günde Kaç Adım Atmalıyız?

Kardiyoloji Uzm. Dr. Efe Edem

Sağlıklı yaşamanın formülü her zaman ilgimizi çekmiştir. Bilimsel verilerin bize gösterdiği gibi sigarayı bırakmaya, Akdeniz tipi beslenmeyi uygulamaya, şeker hastalığı veya hipertansiyon tanımız varsa gerekli ilaçları kullanarak tedavi olmaya çalışırız. Tabii ki stresten de uzak kalmaya uğraşırız. Fakat günlük hayatın akışı içinde çoğumuzun vakit azlığından yakınarak es geçtiğimiz bir husus vardır, o da spor yapmaktır.
Söylemesi kolay… Haftada 4-5 gün yarım saat, bir saat yürüyüş yapmak. Ama söylendiği kadar kolay olmuyor. Sabah 8.30, akşam 17.00’a kadar mesai yapmak, üstelik bu sürenin başına ya da sonuna ilaveten bu egzersiz süresini eklemek irade gerektiriyor gerçekten. Nitekim çoğu zamanda günün akışına yedirilemiyor bu spor mevzuu. Gerek toplumun gerekse de bilim insanlarının bu açığı kapatmak amacı ile araştırdığı bir konudur günlük adım atma sayısı ve onun sağlığımız üzerine olabilecek faydaları. Gerçekten de yoğun çalışan ve bu nedenle spor yapmaya vakit bulamayan insanlar için uygulaması nispeten mantıklı, gerçekçidir. Çünkü hayatın akışı ile beraber yoğrulabilir bir aktivitedir.
Adımsayar veya adım ölçerlerin icadından beri çoğu insanda günlük 10 bin adım atmanın sağlıklı bir hayat için kilit taşı oluşturduğu düşünülmekteydi. Gerçekten de 2000’li yıllardan beri ortaya çıkmış olan bu 10 bin adım sayısında Japonya’da hipertansiyona sahip erkek bireyler arasında yapılmış olan bir çalışma yatmaktaydı. Günde 10 bin adım sonrası bu grup erkeklerde tansiyon değerlerindeki ve kilolarındaki anlamlı düşüşe ilaveten vücut yağ-kas oranı anlamlı ölçüde düzelmekteydi. Fakat güncel olan iki önemli çalışma bu günlük adım sayısı barajını biraz daha yukarıya çekmekte.
The Lancet dergisinde yayımlanan ve yakın zamanda Bolivya’daki Tsimane halkı üzerinde yapılan bir çalışmada günlük 15 bin adım sayısının koroner arter hastalığının hassas bir göstergesi olan koroner arter kalsiyum skorlamasında ciddi ölçüde azalmalara neden olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle bu grup insanların kalp damar sağlığı açısından belki de yeryüzündeki en sağlıklı grup olduğu iddia bile edilmiştir. Günlük adım sayısındaki artışı destekleyen ikinci büyük çalışma ise İskoçya’da yapıldı ve The International Journal of Obesity dergisinde yayımlandı. 111 posta çalışanı üzerinde yapılan bu çalışmaya göre günlük 15 bin adım ve üzeri atan bu grupta, kardiyovasküler risk yok denecek kadar az saptandı. Bu çalışmanın teorisine göre oturmak yerine adım atmak ile kardiyovasküler risk azalmakta ve bununla paralel olarak bel çevresindeki fazla kilolar azalmaktaydı. Bu sayede kandaki kötü kolesterol birikimi temizlenmekte ve koruyucu kolesterol düzeyleri artmaktaydı.
Fakat gerçek dünya verilerine dönmek gerekirse 15 bin günlük adım ciddi bir rakam ve bunun için günde 3 buçuk saat harcamak gerekmekte. Önemli olan nokta rakamlara takılmamak ve mesai saatlerinde bile mümkün olduğu kadar ayakta hareketli olmaya çalışmak. Özetle insanoğlunun evrimi sonucu yapmaya planlandığı şey olan sürekli hareket halinde olmak, sedanter bir şekilde yaşamaya göre kalp damar sağlığımız açısından oldukça faydalıdır ve bu sonuç şaşırtıcı değildir. Günlük 10 -15 bin adım atmak her zaman mümkün olmayabilir, ama buna yönelik efor sarf etmek sağlıklı hayata atılacak önemli bir adımdır.