VERTİGO (Baş Dönmesi)

VERTİGO (Baş Dönmesi)

VERTİGO (Baş Dönmesi)

Vertigo toplumda sık olarak görülmektedir. Malesef toplum içerisinde vertigonun tanım ve tedavisi ile ilgili yanlış bilgiler dolaşmaktadır. Öncelikle vertigo nedir? Neden oluşur? Tedavisi nedir? Bu soruları cevaplamamız gerekir.

Vertigo Nedir?

Vertigo bir hareket halusinasyonu olarak tanımlanır. Hasta gözü açık iken eşyanın kendisi etrafında döndüğünden  gözü kapalı iken ise kendisinin eşya etrafında döndüğünden şikayet eder. Ayrıca düşme sallanma gibi şikayetlerle de kendini gösterebilir. Sersemleme, baygınlık hissi, şuur bulanıklığı, kendini boşlukta hissetme, dengesizlik ,itilme, çekilme gibi şikayetlerle karakterize olan İngilizce de dizziness olarak isimlendirilen sersemlik hissiyle karıştırılmamalıdır. Vertigo iç kulaktaki sorunlardan kaynaklanırken, dizziness beyin , sistemik hastalıklar veya tansiyon gib kalp hastalıklarına bağlı oluşabilir. Vertigo toplumun %30’unu ilgilendiren bir sağlık sorunudur. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar.

Vertigo sebepleri periferik ve santral olarak ikiye ayrılır; periferik (%80) olan vertigo  iç kulaktaki sorunlardan kaynaklanırken, santral (%20) vertigo beyin ve beyincikteki sorunlardan kaynaklanır.

Vertigo da Tanı Nasıl Konur?

Şikayetlerin sıklığı, süresi ve oluş şekli önemlidir. Krizler hergün mü, aralıklı mı oluyor? Etrafta dönme var mı? Ne kadar sürüyor? Baş dönmesi şikayetlerine eşlik eden çift görme, bulanık görme, göreme kaybı, konuşma bozukluğu, göz kararması , düşme atakları , kulakta basınç hissi ,uğultu, çınlama ,işitme kaybı gibi şikayetlerin olup olmadığı sorgulanır. Şikayetleri tetikleyen bir neden var mı? Hareket ile tetiklenip tetiklenmediği sorgulanır. Hastanın kendisini doğru ifade etmesi önemlidir. Hastanın özgeçmişi ayrıntılı olarak sorgulanmalıdır. Özellikle kafa travması, ilaç kullanımı, cerrahi operasyon geçirip geçirmediği, ek hastalıkları, geçirdiği hastalıklar sorgulanmalıdır. Klinik muayene ile şu sorulara cevap aranmalıdır; Bu gerçek bir vertigo mu? Acil olarak tedaviye başlanması gerekli mi? İhtimali en yüksek tanı nedir? Vertigo teşhisini koyabilmek için hastanın ayrıntılı olarak şikayetleri ve özgeçmişi sorgulandıktan sonra kulak muayenesi, nörolojik muayene, işitme ve denge testleri yapılmalıdır. Ek olarak tansiyon-nabız ölçümü ve laboratuar , radyolojik tetkikleri yapılmalıdır.

 

Periferik Vertigonun Çeşitleri Nelerdir?

Toplumda en sık olarak gördüğümüz periferik verigo nedeni pozisyonel vertigodur. Toplumda kulak kristali/taşı oynaması olarak isimlendirilir. Pozisyonel vertigoda baş hareketi ile ortaya çıkan şiddetli ve kısa süren baş dönmesi atakları görülür. İklim, ısı değişiklikleri, uykusuzluk, yorgunluk, genetik faktörler, uzun süre aynı pozisyonda yatma, kafa travması sonrası gelişebilir. Tanı ve tedavisinde çeşitli manevralar kullanılır. Manevra öncesinde hastanın ilaç kullanmadan gelmiş olması tercih edilir. Tedavide manevra uygulandıktan sonra hastanın baş yüksek yatması ve 1 hafta 10 gün süreyle önerilen medikal destekleyici tedaviyi kullanması önerilir.

Bir diğer periferik vertigo nedeni toplumda kulak tansiyonu olarak isimlendirilen Meniere hastalığıdır. Ataklar halinde gelen baş dönmeleri olur. Atakların süresi 20 dakika ile 24 saat arasında değişir. Şiddetli atak süresi 1 günü geçmememekle birlikte atak sonrası 1 hafta 10 gün kadar sersemlik hissi olarak devam edebilir. Ataklara kulakta uğultu, çınlama, işitme kaybı eşlik edebilir.Tetikleyici faktörler stres ,yorgunluk, çok tuz,  sigara, kahve tüketimidir. Tedavide yaşam ve beslenme tarzının düzenlenmesi önemlidir. Atak dönemi ve atak sıklığını azaltmak amaçlı medikal tedaviler uygulanmaktadır. Çok nadiren de olsa cerrahi tedavi gerekebilir.

Bir diğer periferik vertigo nedeni Vestibuler nörit  bir diğer ifadeyle denge siniri iltihaplanmasıdır. Çok şiddetli baş dönmesi, bulantı kusma ile kendini gösterir. Hasta hastaneye ayakta gidemeyecek kadar kötü hisseder kendisini. Baş dönmesi hareketten bağımsızdır ve genel olarak süreklilik gösterir. Hastanın sıklıkla 2-3 hafta öncesinde geçirilmiş  nezle/grip gibi üst solunum yolu infeksiyonu geçirme öyküsü vardır. Tedavide ilk günlerde baş dönmesi ve bulantı/kusmayı önlemeye yönelik intravenöz dediğimiz damardan medikal tedavi uygulanması gerekir. Hastanın şikayetleri hafifledikten sonra oral tedaviye geçilebilir. Hastanın tam olarak rahatlaması aylar sürebilir.

 

 

Op. Dr. Raşan Genç

Kulak Burun ve Boğaz Bölümü