ONKOLOJİ HASTALARINDA KOZMETİK UYGULAMALAR VE KALICI MAKYAJ UYGULAMALARI

ONKOLOJİ HASTALARINDA KOZMETİK UYGULAMALAR VE KALICI MAKYAJ UYGULAMALARI

ONKOLOJİ HASTALARINDA KOZMETİK UYGULAMALAR VE KALICI MAKYAJ UYGULAMALARI

Erken teşhis ve yeni etkin tedavilerin artması sayesinde kanser hastalarının hayatta kalma oranları da ciddi anlamda artmıştır. Son gelişmelere kanser çoğu zaman akut hastalık olmaktan çıkıp kür sağlanması gereken kronik bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hem hastalığın kendi yükü hem de tedavilerin oluşturduğu sonuçlar nasıl nörolojik, kardiyolojik, endokrinolojik değişikliğe yol açıyorsa hastaların fiziksel görünümlerinde de değişikliklere yol açmaktadır. Bu fiziksel değişikliklerin başında operasyona bağlı izler, saç dökülmesi, kilo kaybı/alımı sayılabilir. Bu fiziksel değişiklikler hastanın vücut imajını bozabilmekte bazen hastanın damgalanmasına neden olmakta ve hastada bunlara yönelik müdahalelerde bulunma ihtiyacı doğurmaktadır.

Biz dermatologlar bu noktada hastanın hayatına girebilmekteyiz. Tabi bunlar dışında operasyon izleri, operasyona bağlı lenfödem, radyoterapiye bağlı damarlanma artışı, kıllarda dökülme, renk değişiklikleri, radyasyon dövmesi ve radyoterapiye bağlı lenfödem, yine kemoterapiye bağlı deri döküntüleri, saç dökülmesi, tırnak değişiklikleri tedavisinde de rol almaktayız.

Ancak hastalığın yarattığı strese, hastalığın kendine ve tedaviye bağlı olarak erken yaşlanma belirtileri ve volüm kayıplarını estetik uygulamalarla tedavi ederek hastada daha olumlu bir benlik imajı oluşturmak da işlerimiz arasındadır.

Başta belirttiğimiz gibi artan hasta sayısı ve hastalığın daha çok kronik tabloya dönüşmesi nedeniyle kanser hastalarının da estetik talepleri her geçen gün artmaktadır.

Bu durumda medikal estetik tedaviler çoğu zaman güvenlidir ancak her tıbbi müdahale gibi ters reaksiyon gelişme riski de taşımaktadırlar.

Kanser hastalarında bazı temel estetik uygulamaları tek tek anlatalım.

Dolgu uygulamaları:

Dolgu uygulamalarını kanser hastalarında  başta yüz, el olmak üzere vücuttaki hacim kayıplarını doldurmada ve yara izlerinin estetik sonuçlarının düzeltilmesinde kullanmaktayız.

Kanser hastalarındaki dolgu uygulamalarında tüm materyaller güvenli olmakla beraber en uygun materyal otolog (hastanın kendine ait) yağ dokusudur. Bizim günlük patikte en çok tercih ettiğimiz dolgu materyali olan hyalüronik asitin de yapılan birçok çalışmada güvenli olduğu ortaya konulmuştur.

Diğer bir dolgu materyali olan kalsiyum hidroksiapatit güvenli olmakla beraber MR, PET-BT, BT görüntülemelerinde kontrast tutması ve maligniteden ayrımı güç olması nedeniyle tercih edilmemektedir.

Tüm uygulamalarda görülen lokal ve sistemik yan etkiler kanser hastalarında da karşımıza çıkabilir. Uygulama eğer dermatoloji uzmanı tarafından yapılıyorsa bu yan etkilerin yönetimi ve tedavisi de yapılabilir.

Kanser hastalarında ilaveten dikkat etmemiz gerekenler nelerdir diye bakarsak genel durumu iyi olmayan, bağışıklığı ciddi baskılanmış hastalarda ve onkoloji hekimi onay vermeden uygulamalardan kaçınmak gerekir. Bu uygulamalar sırasında kanser hastalarında enfeksiyon riski nedeniyle asepsi koşullarına çok daha fazla dikkat etmek gerekmektedir. Yine gerek duyulursa herpes virüsü reaktivasyonu ve bakteriyel enfeksiyon riski nedeniyle profilaksi yapılabilir. Ayrıca immunoterapi alan hastalarda dolgulara karşı granülom gelişme riskinde artış olduğu da unutulmamalıdır.

 

Botulinum toksin uygulamaları : 

Botulinum toksin uygulamaları kanser hastalarında kırışıklık tedavisi dışında da birçok nedenle yaygın olarak uygulanmaktadır. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse yüz- boyun cerrahisi sonrası gelişen asimetrilerin tedavisinde, spastisite, hareket bozuklukları tedavisinde, terleme bozukluklarında ve yüz boyun cerrahisi ya da radyoterapisine bağlı ortaya çıkabilen aşırı tükrük salgısı tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır.

Uzun yıllardır yapılan bu uygulamalar sonucunda kozmetik olarak botulinum toksin uygulaması kanser hastalarında güvenli kabul edilmektedir. Hatta botulinum toksin uygulamasına bağlı olarak gelişen damar gevşemesinin kemoterapi ve radyoterapi etkinliğini arttırdığını gösteren çalışmalarda mevcuttur.

Dikkat edilmesi durumlar tabi ki mevcuttur. Bunlar özellikle timoma gibi paraneoplastik olarak myastenia gravis gibi nöromuskuler tablolara yol açan kanser tiplerinde tercih edilmemelidir.

İmmunoterapi alan hastalar da botulinum toksine karşı nötralizan antikor gelişimi ve tedavinin etkisizleşebileceği konusunda uyarılmalıdırlar.

 

Lazer uygulamaları

Kanser hastalarında lazer uygulamalarından vasküler lazerler, radyoterapiye bağlı damar genişlemelerinde; fraksiyonel ablatif lazerler fibrozis tedavisinde, epilasyon lazerleri ise EGFR inhibitörü tedavisi gibi kıllanma artışı yapan durumlarda tercih edilebilir.

Estetik prosedürler  için kanser hastalarına bu uygulamaları yapacaksak dikkat etmemiz gerekenler nelerdir diye bakarsak fraksiyonel ablatif lazerlerde deri bütünlüğü için enfeksiyon riski yüksektir ve ciddi asepsi ile antibakteriyel ve anitviral profilaksi  gerekmektedir. Ayrıca tüm lazer uygulamaları için fotoallerjik reaksiyonlardan kaçınabilmek adına fotosensitif ilaç kullanımı olup olmadığı mutlaka sorgulanmalıdır.

 

Kalıcı makyaj uygulamaları

Kalıcı makyaj uygulamaları arasında başlıca mikroblading, eyeliner ve dudak renklendirmeyi sayabiliriz. Bu uygulamalar bir çeşit dövme uygulamasıdır. Ortalama 6-8 hafta sonra rötüş gerektirirler. İşlem sonrası iyileşme süreci 2 hafta kadar sürmektedir. Bu uygulamalar sırasında deri bütünlüğü bozulmaktadır, bu nedenle asepsi koşullarına çok dikkat edilmesi gerekmektedir.

Kanser hastalarının en sık sorduğu kalıcı makyaj uygulaması mikrobladingdir. Tedavi sırasında ortaya çıkan kaş dökülmesi bunun en önemli nedenidir. Kanser hastalarında mikroblading uygulamaları kemoterapi sürecinde enfeksiyonlara yatkınlık ve deri hassasiyeti nedeniyle önerilmez.  Mikroblading işlemleri için ideal zaman kemoterapiden 2 ay önce veya 2 ay sonradır. En ideali kaş dökülme sürecini de gizlediği için mümkünse kemoterapi öncesi bu işlemlerin uygulanmasıdır.

Uzm. Dr. Ecem Bulut Okut

Dermatoloji

Yayınlanma Tarihi: 16.01.2023