OBEZİTE PSİKOLOJİK BİR PROBLEM OLABİLİR Mİ?

OBEZİTE PSİKOLOJİK BİR PROBLEM OLABİLİR Mİ?

Obezite, günümüzde küresel çapta oldukça yaygın görülen önemli bir sağlık sorunudur. Ülkemizde obezite vakaları gün geçtikçe artış göstermektedir. Hatta öyle ki ülkemizde obezite vakalarının görüldüğü yaş aralığı çocuklar ve ergenleri de kapsayacak denli düşmüştür. Yapılan araştırmalar, yeme düzeninin bozulmasında, kilo artışında ve obezitenin sürdürülmesinde psikolojik faktörlerin büyük bir rol oynadığını göstermektedir. Bu durum obezitenin yalnızca tıbbi bir problem olarak değil aynı zamanda psikolojik bir problem olarak da ele alınmasının gerekliliğini gözler önüne sermiştir.

Literatürde yer alan birçok çalışma obezitenin çocukluk çağı travmaları ile yakın ilişkilerde ve sosyal çevrede karşılaşılan sorunlarla önemli ölçüde ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Akran zorbalığı, sevilen birinin kaybı, ebeveynlerle yaşanan örseleyici olaylar, boşanmalar, depresyon, ihmal, istismar ve kaygı gibi problemler, bireylerin yeme davranışını bir nevi “başa çıkma mekanizması” ve “sorunlardan kaçma yöntemi” olarak görmelerine yol açabilmektedir. Dolayısıyla yeme davranışı kontrolsüz bir hal alarak hem bir haz kaynağı hem de bir sakinleşme yöntemi olarak algılanabilmekte ve zamanla açık/tokluk hissinin kaybıyla birlikte “ataklara” dönüşüp obeziteye neden olabilmektedir. 

Toplumsal açıdan ideal olarak varsayılan beden algısı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve beslenme noktasında bilinçsiz ebeveynlik de obezitenin oluşumundaki diğer sebeplerdendir. Özellikle çocuklarda ve ergenlerde sağlıksız beslenme alışkanlıkları sonucunda alınan fazla kilolar akran zorbalıklarına maruz kalmayı arttırabilmektedir. Ek olarak ergenlik döneminde dış görünüşe dair abartılı kaygılar oldukça yaygın seviyededir. Toplumda ideal olarak kabul gören beden algısına ulaşamamak özgüveni zedeleyen bir noktaya vardığında hissedilen yoğun huzursuzluk bireyleri yemek yemeye daha fazla yönelterek obeziteyle sonuçlanabilmektedir.

Sadece obezitenin oluşumunda değil aynı zamanda obezitenin ardından da çeşitli psikolojik problemler görülebilmektedir. Depresyon, kaygı, yeme bozuklukları, yoğun suçluluk duygusu ve özgüvenin düşük olması bu problemlerden yalnızca birkaçıdır. Obeziteyle birlikte tabloya eklenen yeni psikolojik problemler bireyler için süreci daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. Bu sebeple obezite riski taşıyan ve halihazırda obezite ile mücadele eden bireylerin psikolojik desteğe başvurmaları yaşamsal bir önem arz etmektedir. 

 

 

                                                                       Uzman Klinik Psikolog Elif Başçelik Yavuz

Yayınlanma Tarihi: 04.03.2023