Meme Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Meme Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri kadınlarda görülen en sık kanser türüdür. Meme kanseri kadınlarda görülen kanserlerin %33’ünü oluşturmaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin meme kanseriyle karşı karşıya kalma riski taşıdığı bilinmektedir.

Meme kanseri hastalarının yaklaşık %10 kadarı kalıtsaldır. Ailesinde herhangi bir  kadın bireyde meme kanseri görülen kişide, meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Birinci derece akrabalarında (anne, kız kardeş veya kızı) meme kanseri geçmişi olan hastalarda bu riski ikiye katlamaktadır. Birinci derece 2 akrabada görülmesi, riski 3’e katlamaktadır. Ailesinde babada veya erkek kardeşte görülen meme kanseri de, kadında meme kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir. Ailesel risk faktörlerine sahip kişilerde ailesel gen mutasyonu analizi yapılması gereklidir.

En sık aileden geçen genetik mutasyon BRCA1 ve 2 genlerinde saptanan mutasyonlardır. Normal hücrelerde, bu genler hücrenin anormal gelişmesini engeller ve  kanser oluşumunu önler. Ancak, aileden geçişli bu iki gen kopyasının biri genetik mutasyona uğramış ise, yaşam süreci içerisinde meme kanserine yakalanma riski yükselmektedir. Genetik mutasyona sahip kadınlarda kanser başlangıç yaşı, genetik mutasyon taşımayan kadınların yaşına göre daha gençtir. Ayrıca kanserin her iki memede görülme sıklığı artmaktadır ve bu genetik mutasyona sahip kadınlarda başta yumurtalık kanseri gibi diğer kanserlerin gelişme riski de artmaktadır. Bazı diğer genlerdeki değişiklikler de kalıtsal meme kanseri ile ilişkili olabilir. Fakat, bu gen mutasyonları daha nadir görülmektedir ve BRCA geninin meme kanseri riskini arttırması kadar etkili değildir.  Diğer gen mutasyonları arasında ATM, TP53, CHEK2, PTEN, CDH1, STK11 yer almaktadır. Kişinin kansere yakalanma yaşının genç olması, ailesinde farklı kanser türlerine sahip kişilerin olması gibi kalıtsal risk faktörlerine sahip bireylerde BRCA1 ve BRCA2 yanında bu genetik mutasyonlara da bakılması gereklidir.

Kanser tarama  yöntemlerinin yaygınlaşması ile erken evrede meme kanseri tanı konma oranları artmıştır. Erken tanı ve uygun tedavi seçeneklerindeki gelişmeler ile erken evre meme kanserinde 5 yıllık sağkalım oranları %90 civarındadır. Günümüzde meme kanserlerinin %90’ından fazlasına erken evrede  veya bölgesel olarak ileri evrede tanı konulmaktadır.Erken evre meme kanseri hastalarında cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve hormonoterapi tedavi seçenekleri arasındadır.

Erken evre meme kanseri hastalarında, tümörün iyi patolojik özelliklere sahip olduğu, kadınlık hormonlarına duyarlı meme kanserine sahip (östrojen ve progesteron resöptörü pozitif tümörler), onkoloji hekimlerince belirlenmiş seçili grup hastada kanserin tekrarlama riskini belirleyen özel genetik testler (Oncotype, mammaprint, prosigna, endopredict gibi)  yapılabilir ve bu genetik testlerin sonuçlarına göre hastanın kemoterapiye gerçekten ihtiyaç duyup duymadığı belirlenebilir.

Bölgesel ilerlemiş yüksek riskli meme kanseri hastalarında öncelikle cerrahi öncesi küçültücü (neoadjuvan) kemoterapi, hedefe yönelik akıllı ilaçlar, immunoterapi gibi tedaviler uygulanmaktadır. Burada amaç tümör boyutunu operasyon öncesi küçültmek ve cerrahinin başarısını arttırmaktır.

Erken evre cerrahi işlem için uygun hastalarda cerrahi işlem sonrası uygulanacak (adjuvan) kemoterapilerde amaç hastalığın yenileme riskini azaltmaktır. Cerrahi sonrası (adjuvan) kemoterapinin verilme amacı, vücutta sebat etme ihtimali olan  kanser hücrelerini öldürmek ve hastada gelişebilecek ileriki dönem tekrar etme riskini azaltmaktır.. Tedavi seçiminde hastanın yaşı, eşlik eden hastalıklar, hastalığın türü, patolojik özellikleri ve evresi (1. evre, 2. evre, 3. evre) tedavi seçiminde belirleyicidir. Kemoterapi için genellikle tercih edilen uygulama sayısı 21 günde bir 4-8 kürdür. Tümörün patolojik ve genetik özelliklerine göre kemoterapi yanında hedefe yönelik akıllı ilaç tedavisi kullanılabilmektedir.

İleri evre (diğer organlara ya da kemiğe yayılmış hastalığı olan) meme kanseri hastalarında tümörün patolojik ve genetik özelliklerine göre kemoterapi, seçili hasta grubunda hedefe yönelik tedaviler, akıllı ilaçlar, immünoterapi kullanılabilmektedir. Özellikle ileri evre hastalarda tümörün sahip olduğu genetik mutasyonların analizi ile kişiye yönelik bireyselleştirilmiş tedavi planı yapılabilir. Genetik risk haritalama testlerinin son zamanlarda kullanımı çok yaygınlaşmıştır. Bu testlerin sonucunda kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler, akıllı ilaçlar ve immünoterapiye karşı tümörün duyarlılığı tesbit edilmektedir. Bu şekilde meme kanseri hastalarına etkin tedaviler planlanmakta ve tedavi başarı oranı artmaktadır.

 

Prof. Dr. Tülay AKMAN

Tıbbi Onkoloji