Güneşten Korunma

Güneşten Korunma

Güneşten Korunma

Dünyada yaşamın devam etmesi için gerekli bir ışın kaynağı olan güneşin bilinen ısı verme, D vitamini sentezi gibi faydalı etkilerinin yanı sıra güneş yanığı, allerji ve özellikle son yıllarda önem kazanan yaşlanma ve deri kanserlerinin oluşumuna katkıda bulunma gibi istenmeyen bir takım zararlı etkileri de bulunmaktadır.

İnsan derisinin UV’ye maruziyeti ozon tabakasında incelme, solaryum cihazlarının gereksiz kullanımı, değişen yaşam tarzı, spor aktiviteleri ve yaşam süresinin uzaması nedeniyle artmaktadır.

Deri kanserlerinin önlenebilen risk faktörlerinin başında korunmasız güneş maruziyeti gelir. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemindeki güneş yanıkları ileride gelişebilecek deri kanserleri açısından çok risklidir.

Güneşten korunmada dikkat edeceğimiz en önemli basamak özellikle güneş ışıklarının en dik olduğu saatler olan 10:00-14:00 arasında güneşten kaçınmaktır. Dışarıda olduğumuz saatlerde de daima gölgede durmak tercih edilmelidir. Yalnızca açık ve güneşli havalarda değil, bulutlu ve kapalı günlerde de ultraviyole ışınlarının %80’i dünya yüzeyine ulaşır. Normal pencere camının UV ışınlarının tümünün geçmesine engel olmayacağı unutulmamalıdır.

Giyinmek halen en etkili ve en ucuz güneşten korunma yoludur. Giysilerin koruma değerleri; dokuma sıklığı, kalınlığı, ıslak olması gibi faktörlere göre değişmekle beraber 15-30 güneş koruma faktörü (GKF=SPF) arasında değişir. Yine de UV’nin %20-30’u giysilerden geçebilmektedir. Sıkı dokumalılar, beyazlatılmamış pamuklular, ipekliler, likra gibi sentetik giysiler, koyu renkliler UV’yi daha az geçirirler.

Güneş ışığından korunmada UV filtreleri içeren güneş koruyucuların kullanılması tercih edilen yöntemlerdendir. Güneş koruyucular deriye ulaşan UV ışınlarının emilmesine, yansımasına veya saçılmasına yol açarak daha derine inmesini engelleyen krem, losyon, jel veya sprey formundaki organik veya inorganik maddelerdir. 1930’lu yıllarda ilk üretilen güneşten koruyucular sadece UVB’ye karşı etkiliyken, son yıllarda UVA’nın da kanser oluşumu, deride yaşlanma, alerji ve toksiteye yol açabileceğinin anlaşılmasıyla, UVA spektrumunu da hedefleyen yeni ürünler üretilmeye başlanmıştır. Bu nedenle UVA + UVB kombine etkili ürünler ön plana çıkmıştır. Bir güneşten koruyucu üründe aranan özellikler; hem UVA hem UVB’ye karşı etkili koruma sağlaması (geniş spektrum), kozmetik olarak kabul edilebilir olması, suya dayanıklı olması ( yüksek kalıcılık), toksik olmaması, bozulmaması, irritasyon yapmaması ve yeterli SPF’ye sahip olmasıdır.

En az SPF 30 ürünler tercih edilmelidir. Ürünün emilip koruyucu tabaka oluşturması için dışarı çıkmadan 15-20 dakika önce uygulanması gerekir. Etkili bir korunma için kullanılması gereken ölçü 2 mg/cm2 dir. Bir erişkin ortalama tüm vücuda 35 ml güneş koruyucu uygulamalıdır. 2-3 saatte bir tekrarlanan uygulamalar yapılmalıdır. Terleme, yüzme ve agresif aktivitelerden sonra ürünün yeniden sürülmesi gerekebilir. Özellikle burun, yanaklar, kulaklar, ense bölgesi, eller ve kolların dışyüzü, ayak derisi ve saçsız kalmış baş bölgesine uygulamaya dikkat edilmelidir. Gözler ve göz çevresi de korunmalıdır.

Sonuç olarak güneş ışığı cilde zarar verdiği ve cilt kanserine neden olduğu bilinen UV ışınlarının ana  kaynağıdır.  Güneşten korunma hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Sadece güneşin zararlı etkilerine karşı bilinçlenme yeterli olmayıp yanı sıra etkin şekilde güneşten korunma bilincinin de öğrenilmesi gerekmektedir. Çocukların günlerinin büyük kısmını geçirdikleri kreş, anaokulları, ilk ve orta öğretim kurumlarında hem çocukların hem ailelerinin güneşten korunma yolları konusunda eğitilmesi ve bunun bir devlet politikası haline getirilmesi gerekir.

(Yukarıdaki yazıda akademik dergi/site ve çeşitli yazılı kaynaklardan faydalanılmıştır)

Uzm. Dr. Yavuz KAYAŞ

Dermatoloji