ÇOCUK VE ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ BİREYLERDE DİKKAT EKSİKLİĞİ
ÇOCUK VE ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ BİREYLERDE DİKKAT EKSİKLİĞİ
Dikkat eksikliği her yaş grubunda görülebilen, gündelik yaşamda bir takım aksamalara sebep olan Bilişsel-Psikolojik hastalıklar grubuna giren bir durumdur. Genellikle okul çağı çocuklarda ve ergenlik döneminde görülme sıklığı daha fazladır. DEHB olan çocuk ve ergenlerde görülen davranış bozuklukları ve akademik güçlükler anne babalar üzerinde önemli ölçüde stres faktörü oluşturmaktır. Çevreye uyumun oluşmasında dikkat ve algının rolü çok önemlidir. Yapılan çalışmalarda dikkat eksikliğinin büyük oranda genetik faktörlerden kaynaklanmasıyla birlikte doğum öncesi ve sonrasındaki süreçte yaşanan bir takım olumsuzluklar da bu durumu
tetikleyebilmektedir.
DSM-5 kriteri; Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Dürtüsellik başlıkları ile ayrılmıştır. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı olması için en az 6 aydır olması gerekli ve günlük işlevselliğinde bozulma ve hayatının en az iki alanında olumsuz etkilemesi ve başka bir zihinsel bozukluk olmaması gereklidir. Dikkat eksikliği ve hiperaktiflik beraber görülebileceği gibi ayrı ayrı da görülebilmektedirler.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) üç temel özelliği çocukluk döneminde başlayan dikkatsizlik, yaşa uygun olmayan aşırı hareketlilik ve dürtüsellik olan nörogelişimsel bir bozukluktur. DEHB, çocuğun günlük yaşantısını ve akademik performansını olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin; çocuğun giyinme, beslenme, bisiklete binme ve yazı yazma gibi motor koordinasyon işlevlerinde eksiklikler ortaya çıkarabilir. Bireyin öğrenim hayatı, yaşam kalitesi, kişiler arası ilişkiler ve meslek hayatı üstünde olumsuz etkileri eğer tedavi edilmezse ömür boyu sürebilmektedir. Ders çalışma ve odaklanmada zorlanma, organize olamama, unutkanlık,
dikkatini sürdürmede zorlanma, hiperaktivite belirtileri ve dürtüsellik ile birlikte ortaya çıkabilmektedir.
Dikkat Eksikliği belirtileri;
*Dikkatini odaklayamamak, bundan dolayı hata yapmak,
* Talimatlara veya oyun oynarken dikkatini sürdürememek,
* Karşılıklı diyalog halindeyken dinlemiyormuş̧ gibi görülmesi,
* Talimatları takip etme de zorlanma, organize olamama, sorumluluklarını takip etme de
zorlanma,
* Bir plan yapamama veya kendi kontrol sürecini sağlama da güçlük,
* Faaliyetlerde ve oyun etkinliklerinde dikkatli yerleri gözden kaçırmak,
* Günlük yaşantıda bir şeyleri sıklıkla unutmak,
* Dış uyaran tarafından hemen dikkatinin kolayca çeldirilmesi
Hiperaktivite- Dürtüsellik belirtileri (6ay)
* Sürekli el ve ayaklarını hareket halinde tutmak, kıpırdama isteği
* Derste veya toplu ortamlarda yerinde oturma da zorluk ve sürekli dolaşma isteği
*Hiç durmadan ve söz dinlemeden koşmak veya etraftaki nesnelere tırmanmak,
* Oyun veya etkinliklerde sessiz kalamamak
* Dururken aniden hareketlenmek,
* Her konudan ölçüsüz olarak konuşmak,
* Dürtüsellik,
* Sorunun bitmesine fırsat vermeden cevabı vermek,
* Sıra bekleyememek,
* Karşısında ki konuşurken lafını kesmek
* 7 yaş öncesinde bu semptomlardan kaynaklanan zorlantı veya işlev bozukluklarının görülmesi
gerekmektedir.
TANI VE TEDAVİ SÜRECİ
DEHB bir klinik tanıdır. Değerlendirme esnasında klinisyene yardımcı olacak tanı araçları, aile ve çocukla yapılan görüşmeler, klinik gözlem, fiziksel ve nörolojik muayene, ölçekler ve bilişsel testlerdir. Klinisyen, DEHB tanısını koyarken birçok kaynaktan yararlanır. Çocukla yapılan birebir görüşmeler, ebeveynlerle görüşme, öğretmenden bilgi alma tanı koymaya destek vermektedir.
Psikoterapötik Tedavi Yöntemleriden Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşüncelerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın nasıl belirlendiğini öne çıkaran yapılandırmış terapidir. Oyun çağı çocuklarına uygulanan BDT, bilişsel ve duygusal gelişim özellikleri açısından tıpkı ergen ve yetişkinlerinki gibidir. BDT’nin gelişim süreçleri ve yaş gruplarına göre uygulanması gerekir. Ebeveynlere yönelik psiko-eğitimin iyi olması, bilişsel yapılandırmayı çocuğun yaşına göre metaforlarla sağlamak çocuklarda BDT’nin başarılı olmasının temel adımlarıdır. BDT uygulamaları haftada bir veya iki defa ayaktan tedavi olarak uygulanır. Bu süreçte erken teşhis ve tanı tedavi sürecini olumlu yönde etkilemektedir. Okul öncesi dönemdeki DEHB’li çocuklar için en önerilen terapi yöntemi Oyun Terapisidir. Oyun Terapisi, çocuğun doğal dilinde iletişimi destekleyen, 2-12 yaş aralığındaki çocuklar için gelişimsel olarak uygun bir tedavidir. Oyun terapisi çeşitli duygusal ve davranışsal bozukluklar yaşayan çocuklara uygulanmaktadır.
Uzman Klinik Psikolog
Büşra ARKALI
Çocuk Ergen / Yetişkin Psikoterapisti
Yayınlanma Tarihi: 06.09.2024