ASTIMLA AKTİF BİR HAYAT MÜMKÜN

ASTIMLA AKTİF BİR HAYAT MÜMKÜN

Astım her yaştaki kişileri etkileyebilen, doğru tedavi ile kontrol altına alınması mümkün bir akciğer hastalığıdır. Astım kontrol altına alınamadığında ise hastaların günlük aktivitelerini ciddi olarak kısıtlayabilen, yaşam kalitelerini azaltan kronik bir hastalıktır. Tedavinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve bu durumun devam ettirilmesidir. Uygun tedaviyle iş, okul ve spor  dahil günlük yaşama rahatlıkla devam edilebilmektedir.

Astım, hava yollarının normale göre daha fazla daralması ile kendini gösteren ve ataklar yani krizler halinde gelen bir hastalıktır. Astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir yangı vardır. Bu durum akciğerlerin çeşitli uyaranlara (tetikleyicilere) aşırı duyarlı olmasına neden olur. Bu uyaranlar ile hastada  öksürük, nefes darlığı, , göğüste hırıltı, hışıltı ve baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Astımlı hastaları krize sokan en önemli tetikleyiciler olarak, polenler, ev tozu akarları, küf mantarı sporları, hayvan tüyleri, duyarlı olunan besinler (süt, yumurta, fıstık, balık, buğday, soya gibi), grip gibi solunum yolu enfeksiyonları, sigara dumanı, bazı ilaçlar (yüksek tansiyon ilaçları, göz tansiyonu ilaçları gibi), reflü  (mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçışı) varlığı, stres ve duygusal değişiklikler sayılabilir.

Başarılı bir astım tedavisinin hedefleri şunlar olmalıdır:

• Belirtileri kontrol altına almak ve bunu sürdürmek,

• Akciğer fonksiyonlarını olabildiğince normale yakın düzeylerde tutmak,

• Astım ataklarını önlemek,

• Astım ilaçlarının istenmeyen etkilerini önlemek

• Egzersiz dâhil normal aktivite düzeyini sürdürmektir. Unutulmamalıdır ki astım spor yapılmasına da engel değildir. Astımlı hastalar doktorlarıyla paylaşarak ve çevresel tetikleyicilere dikkat ederek yürüyebilirler, hafif koşu yapabilirler, yüzebilirler. Birçok astımlı hasta performans sporlarını yapabilir. Günümüzde dünya rekorları kıran, olimpiyat şampiyonu olan pek çok astımlı sporcu vardır.

Bu hedeflere ulaşabilmek için; Hasta-hekim işbirliğinin tam olması, tetikleyici faktörlere maruziyetin tanımlanması ve azaltılması, eşlik eden hastalıkların ortaya konması ve tedavisi, verilen tıbbi tedavinin iyi izlenmesi ve hasta uyumunun yüksek olması  gerekmektedir.

Eğer bunlar başarılırsa Astımla Aktif Bir Hayat Mümkündür.

 

Doç. Dr. Onur Fevzi Erer

Göğüs Hastalıkları