Ağız ve Diş Sağlığı

Diş fırçası nasıl seçilir? Diş Fırçasında Nelere Bakılmalı?

Çoğu yetişkin için, diş fırçasının başlığı ½ inç(12-15mm) genişliğinde, 1 inç(25-28mm) yüksekliğinde olmalı ve dişlerinizi fırçalarken rahatça tutabileceğiniz kadar uzun bir sapa sahip olmalıdır. Daha büyük olanların azı dişlerinize ulaşması zor olabilir ve daha küçük olanlar dişlerinizi o kadar etkili bir şekilde temizleyemeyebilir.

Diş fırçaları üç farklı kıl çeşidine sahiptir: yumuşak, orta ve sert. Yumuşak, naylon kıllar en iyi ve en güvenli seçimdir. Orta ve sert kıllar aslında yarardan çok zarara neden olabilir! Bu daha sert kıllar, özellikle dişlerinizi ne kadar sert fırçaladığınıza bağlı olarak diş etlerinize ve diş minenize zarar verebilir.

Kıllar ayrıca yuvarlak veya düz olarak gelir. Yuvarlak kıllar, diş etlerine zarar verebilecek ve dolayısıyla enfeksiyon ve iltihaplanma olasılığını artırabilecek keskin kenarlara sahip olmadıkları için daha güvenlidir.

Elektrikli ve Manuel Diş Fırçaları

Asırlık soru: Manuel mi yoksa elektrikli diş fırçası mı kullanmalıyım?

Her birinin birçok artısı ve eksisi var. El beceriniz sınırlıysa (genellikle engelli kişilerde veya artritli kişilerde görülür) elektrikli diş fırçaları dişlerinizdeki plakların temizlenmesine yardımcı olabilir. Birçoğu, iki dakikalık diş fırçalama sürenizi tam olarak yerine getirdiğinizden emin olmak için zamanlayıcılarla birlikte gelir. Bazı elektrikli diş fırçaları, dişlerinizi çok sert fırçalayıp diş minenize zarar verip vermediğinizi size bildiren sensörlerle birlikte gelir.

Hala emin değil misiniz?

Hangi diş fırçasının sizin için en iyisi olduğundan hala emin değilseniz diş hekiminize danışın. Ağız sağlığınız için en iyi seçimi yapmanıza yardımcı olacaklardır.

Dişçiye gitme konusunda endişeleriniz varsa yalnız değilsiniz. İnsanların %80’inden fazlasında diş kaygısı veya diş fobisi (odontofobi) vardır. Bu korku ve kaygı tedavinin ertelenmesine veya iptal edilmesine yol açtığında maalesef diş ağrısı, sağlık sorunları, daha kötü kaygı ve daha karmaşık ve maliyetli diş prosedürleri gibi kısır bir döngüye dönüşebilir.

Diş hekimleri olarak, kaygı düzeyleri ne olursa olsun tüm hastalarımızın dental koltukta kendilerini rahat hissetmelerine ve sağlıklı bir gülümsemeyle ayrılmalarına yardımcı olmak istiyoruz.

Yaygın Diş Kaygısı Belirtileri

Kaygıya sahip olmak, kişiye ve korku veya kaygı düzeyine bağlı olarak çeşitli belirtilere neden olabilir. Bu yaygın semptomlardan bazıları şunlardır:

Kalp çarpıntısı
Panik ataklar
Daha sonra düşüp bayılmaya neden olabilecek yüksek tansiyon
Yüksek kalp atış hızı
Ajitasyon ve agresif davranışlar
Aşırı terleme
Ağlama

Diş hekimliği kaygınızı tamamen iyileştiremesek de, deneyiminizi olumlu hale getirmek için kullanabileceğimiz birçok araç vardır.

Diş Kaygısını Azaltma Yolları

Bunlar diş randevunuz sırasında daha rahat olmanıza yardımcı olabileceğimiz birçok yoldan sadece birkaçıdır.

Günlük diş bakımınızı sürdürün.

Dişlerinizi her gün fırçalayarak ve diş ipi kullanarak, karmaşık diş prosedürlerinin önlenmesine yardımcı olabilirsiniz, bu da dişçiye daha az ziyaret anlamına gelir.

İletişim çok önemlidir!

Endişeleriniz hakkında doktorunuzla önceden iletişime geçerek randevunuzu daha keyifli hale getirmek için birlikte çalışabiliriz. Rahatsız edici bir durum olursa diş hekiminize bildirmekten çekinmeyin (bir ara vermeniz gerektiğini belirtmek için elinizi kaldırabilirsiniz). Devam etmeden önce duracağız ve ihtiyaç duyduğunuz kadar zaman alacağız.

Sorular sor.

Bazen bir diş prosedürünü korkutucu kılan şey, ne olduğunu anlayamamamızdır. Ziyaretiniz sırasında neler olacağı, işlem sırasında ve sonrasında neler bekleyebileceğinizle ilgili her türlü soruyu diş hekiminize sorun ve endişelerinizi dile getirin. Sizi daha rahat ettirmek için her şeyi açıklamak için elimizden geleni yapacağız.

Nefes egzersizleri

Odaklanmış nefes alma ve meditasyon, kalp atış hızınızı ve kaygınızı azaltmanıza yardımcı olabilir. Bu basit araçlar randevunuz sırasında rahatlamanıza yardımcı olabilir.

Kulaklık yada kulak tıkacı

Döner aletlerin ve diğer dişçilik aletlerinin sesleri endişe uyandırıyorsa kulaklığınızı getirin ve en sevdiğiniz müzikleri, podcast’leri veya sesli kitapları dinleyin.

Stres topu

Kendinizi bir stres topuyla veya başka bir kıpır kıpır cihazla meşgul edin. Bu araçlar ellerinizi meşgul etmenize ve diş hekiminin yaptığı işten dikkatinizi dağıtmanıza yardımcı olabilir.

Kurşun yeleğin işlev-dışı görevi

Ağırlıklı battaniyeler endişenizi hafifletmeye yardımcı oluyorsa, işlem sırasında ağırlıklı battaniyenin etkilerini taklit etmek için röntgen kalkanı yeleğinin üzerinize yerleştirilmesini isteyebilirsiniz.

Refakatçi

Bir aile üyenizi veya arkadaşınızı getirin. Bazen muayene odasında güvendiğiniz birinin olması kendinizi daha rahat hissetmenize yardımcı olabilir. Randevunuzu planlarken, bir aile üyenizi veya arkadaşınızı getirmenizin uygun olup olmadığını sorun.

Ek destek

Hala aşırı diş kaygısı veya fobisi yaşıyorsanız, diş hekiminiz yardımcı olması için randevunuzdan önce almanız gereken kaygı önleyici ilaçları reçete edebilir. Bazı doktorlar nitröz oksit (gülme gazı) gibi bilinçli sedasyon da yapabilirler. Bunun sizin için bir seçenek olup olmadığını görmek için diş hekiminizle konuşun.

Son diş hekimi ziyaretinizden bu yana ne kadar zaman geçmiş olursa olsun, size yardımcı olmamız konusunda bize güvendiğiniz için mutlu olduğumuzu bilin. Sizi yargılamayacağız veya farklı düşünmeyeceğiz. Her türlü sorunu ortadan kaldırmanıza ve hayalinizdeki gülümsemeye kavuşmanıza yardımcı olabildiğimiz için mutluyuz. Dişçiye gitmek korkutucu ve endişe verici olmak zorunda değil.

Dişimde Enfeksiyon Var mı? Belirtiler ve Tedavi Seçenekleri

Apseli diş olarak da bilinen diş enfeksiyonu, acil müdahale gerektiren, ağrılı ve potansiyel olarak ciddi bir diş sorunu olabilir. Peki diş enfeksiyonu olup olmadığını nasıl anlarsınız? Bu yazıda diş enfeksiyonunun yaygın belirtileri ve bu diş sorununu gidermek için mevcut çeşitli tedavi seçenekleri incelenecektir.

Diş Enfeksiyonunun Belirtileri:

Şiddetli Diş Ağrısı : Diş enfeksiyonunun en yaygın ve en belirgin semptomlarından biri ağrılı, zonklayan diş ağrısıdır. Ağrı sürekli veya aralıklı olabilir ve özellikle etkilenen dişi ısırdığınızda şiddetli olabilir.

Şişlik ve Kızarıklık: Diş enfeksiyonu, ağzınızın etkilenen bölgesinde lokal şişmeye neden olabilir. Ayrıca enfekte dişin çevresindeki diş etlerinizde kızarıklık ve hassasiyet de fark edebilirsiniz.

İrin Oluşumu: Etkilenen dişin yakınında irin bulunması, enfeksiyonun açık bir işaretidir. İrin kötü bir tat ve kokuya sahip olabilir ve diş apsesi olarak bilinen diş etinizdeki küçük bir şişlikten akabilir.

Ateş ve Genel Rahatsızlık: Diş enfeksiyonu bazen ateşe, genel rahatsızlığa ve halsizliğe neden olabilir. Bu, enfeksiyon dişin ötesine yayıldığında meydana gelir.

Ağız Kokusu veya Kötü Tat: Ağzınızda hoş olmayan bir tat veya kalıcı ağız kokusu da diş enfeksiyonunun işareti olabilir. Kötü koku genellikle durumun bir sonucudur.

Diş Enfeksiyonu ile Çürük Arasındaki Fark:

Diş enfeksiyonu ve diş çürüğü her ikisi de diş sorunlarıdır, ancak bunların şiddeti ve neden oldukları hasarın boyutu farklılık gösterir. Diş çürüğü olarak da bilinen bir çürük, dişin dış tabakası olan minenin bakteri ve asitler tarafından aşındırılması ve bunun sonucunda küçük bir delik oluşmasıyla oluşur. Çoğunlukla diş dolgusu ile çözülebilen ve daha fazla çürüğün önlenmesini sağlayan lokalize bir sorundur.

Öte yandan, bakteriler dişin daha derinlerine nüfuz ederek sinirleri ve kan damarlarını içeren pulpaya ulaştığında diş enfeksiyonu meydana gelir. Bu iltihaplanma, ağrı ve potansiyel komplikasyonlara yol açabilir. Çürük, diş çürümesinin daha hafif bir şekli olsa da diş enfeksiyonu, kök kanalı veya ciddi vakalarda diş çekimi gerektirebilecek daha ciddi bir durumdur.

Diş Enfeksiyonlarında Tedavi Seçenekleri:

Antibiyotikler : Hafif diş enfeksiyonu vakalarında, diş hekiminiz enfeksiyonu ortadan kaldırmak için antibiyotik reçete edebilir. Ancak antibiyotikler tek başına sorunu tamamen çözemeyebilir; genellikle daha fazla diş tedavisi gerekir.

Kanal Tedavisi: Enfeksiyon dişin pulpasına ulaşmışsa kanal tedavisi gerekebilir. Enfekte olmuş pulpa, kök kanalı sırasında çıkarılır ve diş temizlenir, dezenfekte edilir ve daha fazla enfeksiyonu önlemek için kapatılır.

Apsenin Drenajı: Eğer diş apsesi oluşmuşsa, diş hekiminizin ağrıyı hafifletmek ve enfeksiyonu ortadan kaldırmak için apseyi boşaltması gerekebilir. Bu genellikle hızlı ve basit bir prosedürdür.

Diş Çekimi : Dişin büyük ölçüde hasar gördüğü ve kurtarılamadığı ciddi vakalarda diş hekiminiz enfeksiyonlu dişin çekilmesini önerebilir. Çekimden sonra diş implantları veya köprüler gibi diş değiştirme seçeneklerini görüşebilirsiniz.

Ağrı Yönetimi: Tedavi sırasında diş hekiminiz reçetesiz ağrı kesiciler önerebilir veya ağrı ve rahatsızlığı yönetmek için daha güçlü ilaçlar reçete edebilir.

Diş Enfeksiyonlarını Önlemek:

Önleme her zaman tedaviden daha iyidir. Diş enfeksiyonu riskinizi azaltmak için düzenli fırçalama, diş ipi kullanımı ve diş muayenesi dahil olmak üzere iyi ağız hijyeni uygulamalarını sürdürün. Şekerli yiyecek ve içeceklerden kaçının ve dişlerinizi güçlendirmek için diş dolgularını ve florür tedavilerini düşünün.

Diş enfeksiyonunun belirtilerini erken tanımak, zamanında tedavi etmek ve komplikasyonları önlemek için çok önemlidir. Yukarıda belirtilen belirtilere dayanarak diş enfeksiyonundan şüpheleniyorsanız, uygun bir değerlendirme ve tedavi planı için diş hekiminize başvurmaktan çekinmeyin. Tedavi edilmediği takdirde daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden diş enfeksiyonlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini unutmayın.

Dt. Merve Nur Durmuş

Özel Tınaztepe Torbalı Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği

Yayınlanma Tarihi: 21.02.2024