AÇIK MR(MANYETİK REZONANS) CİHAZI VE KAPALI MR İLE ARASINDAKİ FARKLAR
AÇIK MR(MANYETİK REZONANS) CİHAZI VE KAPALI MR İLE ARASINDAKİ FARKLAR
AÇIK MR(MANYETİK REZONANS) CİHAZI VE KAPALI MR İLE ARASINDAKİ FARKLAR
MR, radyo frekansları sayesinde, vücuttaki hidrojen atomlarının hareketlerini kaydeden değerlendiren ve görüntü oluşturan, sağlıklı ve hastalıklı dokular arasındaki farklılıkları saptamak ve tanımlamak için kullanılan bir tıbbı tekniktir. Diğer görüntüleme metotlarıyla kıyaslandığında, yumuşak dokularda (kaslar, tendonlar, vs.) ve beyin-omurilik görüntülenmesinde çok yüksek görüntüleme kapasitesine sahiptir. Hastanın pozisyonu hiç değiştirilmeden pek çok yönde kesitler elde edilebilir. Gerekli durumlarda BT’deki gibi, MR’da da damar yoluyla kontrast maddeler verilerek, görüntülerin tanısal değeri arttırılabilir.
Görüntüleme teknikleri arasında en zararsız olanıdır. MR sonrası herhangi bir ağrı olmaz. Zararlı röntgen ışınları kullanılmadığı için radyasyon yaymaz. Bu özelliğiyle de çok küçük bebeklerde ve hamilelerde de ilk 3 ayından sonra güvenle kullanılabilen bir yöntemdir. MR, yumuşak dokuları görüntüleme gücüne sahiptir. Bu sebepten yumuşak doku oluşumlarının tespitinde üstünlüğü tartışılmazdır.
Kapalı MR cihazı
MR cihazları, halk arasında tünel diye nitelenen dar ve kapalı bir çekim ünitesinden oluşmaktadır. Kapalı alan korkusu (klostrofobi) nedeni ile %2-3 oranında hasta MR cihazına kesinlikle girememekte ve gerektiği halde MR çekimi yapılamamaktadır. Ortalama 45 dakika kadar tünel gibi bir sistemde, sabit pozisyonda kalmak zorunda olan hastalar, kapalı alan korkusu nedeni ile sorun yaşamaktadır. Tabi ki sadece bu durumdan mustarip olarak hastalar değil; yaşlı ve refakatçi olmadan sabit duramayan hastalar, sabit bir şekilde uzun süre bekleyemeyen hastalarda kapalı MR ile çekim yapma konusunda bir hayli zorlanmaktadır. Ayrıca %5-10 oranında hastanın MR çekimleri de yine aynı nedenle ancak yoğun ikna ve rahatlatıcı ilaçlar yardımı ile yapılabilmektedir. Tetkiki hiç tolere edemeyen hastalara genel anestezi verilerek yapılabilmektedir. Diğer yandan çocuk hastaların uyanık olarak kapalı MR sistemine sokulabilmesi mümkün değildir. Çocuklar cihaz içinde yalnız kalmaktan korkmaktadır.
Açık MR cihazları bu gibi hastaların sorunlarını çözmek kapalı alan korkusu bulunan hastalar düşünülerek tasarlanmıştır. Açık MR sistemleri 3 tarafı açık daha geniş ve konforlu bir yapıya sahiptir. Ünite vücudunuzu tam olarak kaplamadığından, açık bir MRI sistemi kapalı bir MRI sistemiyle aynı düzeyde klostrofobi ve kaygıya neden olmaz.
Açık MR cihazı kapalı bir MR' dan daha sessizdirler. Bunlar, kapalı bir MRI kadar az ses çıkarır. Çıkardığı ses kapalı bir alanda olunmayacağı için hastayı da daha az olumsuz etkiler.
Vücudunda metal protez (kalp, kulak ya da ekstremite) implantasyonları ya da şarapnel yaralanması-kurşunlama sonrası vücudunda metal bulunanlara kapalı MR’ lar sakıncalı olabilirken, açık MR’ lar düşük magnetik alana sahip olması nedeniyle sorun çıkarmaz. Bu tip hastalar rahatlıkla kullanılabilmektedir.
Birçok açık MR sistemi, ağırlık taşıma özelliği ile birlikte gelir, bu da teknisyenin hastayı düz bir şekilde yatırmak yerine onları eğmesine ve ayakta durma pozisyonunda taramasına olanak tanır. Bu eğilme özelliği, omurilik yaralanmaları ve sırt ağrısı gibi belirli hastalıkları ve durumları daha doğru bir şekilde teşhis etmeyi kolaylaştırır. Hareketli çekim olarak adlandırılan “kinematik” çekimlerde yani çeşitli eklem, baş-boyun sırt ve bel bölgelerine çeşitli açılar verilerek MR çekimi yapılmasını sağlayan açık MR sistemleri, bu özellikleri sayesinde hastalıklı bölgelerde daha fazla işlem yapmayı kolaylaştırmaktadır.
Açık MR cihazı
Hasta yakını da tetkik esnasında hastanın yanında kalabilmekte, çocuğuna varlığı ile destek verebilmekte elinden tutabilmektedir. Hastanın yakınını yanında hissetmesi ve hatta görmesi incelemeyi kolaylaştırmaktadır. Kapalı MR’da hasta yakını giremez, girse bile konuşamaz, hasta cevap veremez ama açık MR’ da hasta yakını ile hasta arasında oldukça rahat konuşma olanağı verilmektedir
Açık MR işlemi çocuklar için de oldukça uygun bir çözümdür Kapalı alan olmadığı için aile üyeleri çocuğuyla birlikte olarak işlemi gerçekleştirebilirler. Çocuklara anestezi gerekmeden tetkik yapılabilir. Bu sayede anestezi işlemlerinin komplikasyonlarıda ekarte edilebilir. Çocuklar kapalı MR’ı sevmezken açık MR’da eğlenceli bir şekilde ve kolaylıkla görüntülerin alınmasına izin verirler
Açık Sistem MR’da astımlı, kalp ve tansiyon rahatsızlığı olan hastalar daha rahat tetkik yaptırabilirler. Kalp pili olanlara özel teknik ile bir süre için pilin deaktivasyonu sonrası açık MR’ da inceleme rahatlıkla yapılabilir.
Fiziksel olarak engelli kişilerde veya tekerlekli sandalye kullananlarda açık MR cihazına nakliye süreci daha rahat ve sorunsuz gerçekleştirilebilir.
Hamilelere kesin bir yan etkisi bilinmemesine rağmen ilk 3 ayda MR çekimi tavsiye edilmez. Ancak Tesla gücünün nispeten daha düşük olması nedeniyle açık MR cihazında anne ve bebek sağlığını tehdit eden durumlarda daha rahat çekim yapılabilir. Anne karnında fetuslara daha geniş ve sessiz ortamda rahatlıkla fetal MR çekilebilir.
Kapalı görüntüleme taramaları endişeye neden olabileceğinden, klostrofobinizi, endişenizi veya huzursuzluğunuzu kontrol etmek için sakinleştirici gibi ilaca ihtiyac olabilir. Bu ilaçlar yan etkilere sebep olabilir. Açık MR cihazı, bu soruna büyük ölçüde yardımcı olur ve ilaç kullanımı ortadan kaldırarak daha az sorun yaşanmasına neden olur.
Açık MR cihazının tıbbi girişimsel işlemlere olanak vermesi nedeni ile MR eşliğinde biyopsi ve diğer girişimsel işlemler de bu cihaz ile mümkündür.
Eski teknoloji açık MR sistemlerinde görüntü kalitesi düşüktür. Yeni teknoloji açık MR sistemleri artmış gradient güçleri, geliştirilmiş multikanal sarmal teknolojileri ve yazılımlardaki ilerlemeler ile bu açığı kapatmıştır. Bugün alınan görüntülerin tanısal değeri kapalı sistemleri aratmamaktadır.
Uzm. Dr. Ahmet ÇOLAK
Radyoloji