Özel Tınaztepe Hastanesi Dahiliye

Özel Tınaztepe Hastanesi Dahiliye

Uzm. Dr. Murat Hakan Akyurt

Sıcak Havaların Etkileri ve Sebep Olduğu Hastalıklar

Yazın gelişiyle birlikte sıcaklıkların artması dolayısıyla daha önceden pek çok kez basının gündemine can kayıplarıyla gelmiş olan sıcak havalarla ilgili hastalıkları yeniden gözden geçirmeyi ve korunma yöntemlerini hatırlatmayı uygun gördük.

Çevre ısı yüksekliğinden özellikle belli kronik hasta grupları ve bazı belirli ilaçları kullananlar daha fazla etkilenirler. Konuya girmeden önce basit fizyolojik kuralları hatırlamakta fayda var.İnsan organizmasının vücut sıcaklığını sabit tutmak, yaşam için gerekli kimyasal reaksiyonların devam edebilmesi için gerekli olduğundan, beyinde sadece bu işi yapmak üzere tanımlanmış bir ısı regülasyon merkezi mevcuttur. Termoregülasyon merkezi olarak adlandırılan bu merkez belli mekanizmalarla yüksek çevre ısısından organizmayı korur. Bunlar başlıca buharlaşma ve radyasyon olarak belirlenmiştir.

Ayrıca konveksiyon denilen soğuk bir yere fiziksel temas ederek de ısı kaybı sağlanabilir. Buharlaşma ve radyasyon, sırasıyla terleme ve deri damarlarındaki kan akım hızının artışı ile sağlanır. Bu terleme ve deride kan akımının artması, gerekli durumlarda aşırı değerlere kadar ulaşabilir. Bizzat insan denekler üzerinde yapılmış deneysel çalışmalar ve gözlemler, normal sıcaklıkta deri kan akım hızının dakikada 200 – 250 mililitre iken, çevre ısısının çok yükseldiği durumlarda dakikada 7 litreye kadar çıkabildiğini göstermiştir. Aynı şekilde çevre ısısının yükseldiği durumlarda, saatte 2 litreye kadar terleme olabildiği gözlemlenmiştir. Bu değerler, yüksek çevre ısısına uzun süre maruz kalındığında, insan organizması için ciddi kalp çalışması yükü ve terle kaybedilen sodyum ve potasyum gibi tuzların ciddi eksikliğine ve bağlı rahatsızlıkların oluşmasına yol açabilir. Bu durum insan vücudunun sıcak ortama yavaş hızda maruz kalması durumunda, uygun reaktif damar genişlemesi ve ter içinde kaybedilen tuz konsantrasyonu azalmasıyla kısmen bertaraf edilebilinir.

Organizmanın yüksek ısı koşullarına, bu yavaş korunma amaçlı uyum gösterişi fenomenine AKLİMATİSAZYON adı verilir. Çalışma ve gözlemler, sağlıklı bir bireyde sıcak ortama optimal vücut cevabı ve dayanıklılık kazanılması için geçen sürenin yaklaşık 2 hafta kadar olduğunu göstermektedir. Bahsedilen bu uyum durumu, pek çok hastalık durumunda hem hastalığın etkisi hem de kullanılması zorunlu bazı ilaçlar nedeniyle tam olarak gerçekleşemez. İşte bu durum, bazı hastaları sıcakla ilgili hastalıklara karşı daha hassas hale getirir. Bunun yanı sıra aynı hastalıklar, akut çevre ısı yüksekliğine maruz kalındığında oluşan vücudun savunma cevabının şiddetine de katlanamazlar. Bu nedenle sıcakla ilgili hastalıklar, organizmanın henüz sıcaklıklara tam uyum sağlayamadığı, sıcaklık dalgasının ilk günlerinde daha sık görülür. Bu hasta gruplarına, bazıları hastane şartlarında olmak üzere uygun müdahalelerde bulunmak gerekmektedir.

Yukarıda anlatılanların yanı sıra sıcakla ilgili hastalıkların oluşmasını kolaylaştıracak en önemli çevresel faktör, çevre ısısının yanı sıra havadaki nem oranıdır. Havadaki nem oranının yüksekliği, terlemenin sağladığı ısı kaybının nedeni olan buharlaşmayı azaltır. Sıcakla ilgili hastalıklar özellikle havadaki nisbi nemin yüzde 60'ın üstüne çıktığı durumlarda ve kapalı, sıcak, kalabalık ortamlarda özellikle görülür. SICAKLIKLA İLGİLİ HASTALIKLAR:Başlıca 3 gruba ayrılırlar. Gruplar birbirleri içine geçebilir ve bir sonraki evreye evrilebilir.
1)Sıcak krampları: Sıcak ortamda çalışan işçiler, atletler, sporcular ve bedensel faaliyette bulunan sağlıklı bireyler arasında daha çok görülür. Genellikle tıbbi bakım gerektirmez. Kişiler genellikle sağlıklı ve sıcakla ilgili hastalıklar konusunda bilgilidirler ve gerekli önlemleri alırlar. Tabloda efor sonrası istirahatle ilgisiz ağrılı kol ve bacak krampları ortaya çıkar. İyi sıvı alımı, elektrolit desteği ile korunulur.
2)Sıcak bitkinliği: Isıya fazla maruz kalanlarda oluşan halsizlik, güçsüzlük, bulantı ve bayılma gibi spesifik olmayan bulgularla ortaya çıkar. Henüz termoregülasyon bozulmamıştır. Hastalara damardan sıvı ve elektrolit desteği gerekebilir. Hastanın ateşi normaldir veya hafif yüksek olabilir. Mental durum açık ve iyidir. Eğer hastanın ek hastalığı varsa gözlem altında izlenmesi şarttır.
3)Sıcak çarpması: Sıcakla ilgili hastalıklardaki en ağır tablodur ve ölüm oranı, ek hastalığı olanlarda yüksektir. Yoğun-bakım izlemini gerektirir. Risk grubundaki hastalar, ilk iki basamağı hızla atlayıp, direkt bu tabloya girebilirler. En önemli ayırt edici özelliği bilincin bozuk ve hasta ateşinin 40 derece ve üstü olmasıdır. Termoregülasyon merkezi işlevini görmemektedir.

İNSANLARA HASTANE VE HASTANE DIŞINDA İLK YAPILACAK ACİL VE ÖNEMLİ İŞ, HEMEN SOĞUTMA İŞLEMİNE BAŞLAMAKTIR.
Bu soğutma işlemi esnasınada hasta bilinçli değilse ağız yoluyla su verilmemelidir. Hasta ıslatılmalı, soğuk bir yere alınmalı, imkan varsa soğuk duşun altına konulmalıdır.

SICAKLIKLA İLGİLİ HASTALIKLARDA RİSK GRUPLARI
Yüksek sıcaklığa maruz kalan herhangi biri güneş çarpması riski altındadır. Fakat aşağıdaki gruplar özellikle yüksek risk altındadırlar ve sıcak ve düşük derecede havalandırılan yerlerden kaçınmak için özel önlemler almalıdırlar.
• Yaşlılar ve özellikle demansif olanlar.
• Çocuklar.
• Damar sertliği ve kalp yetmezliği olanlar.
• Şeker hastalığı olanlar.
• Alkol bağımlıları.
• Vücudun sıcaklık düzenlemesini engelleyici ilaçlar kullanan insanlar:
1.Atropin içeren gastrointestinal ilaçlar
2.Antidepresanlar
3.Antipsikotikler
4.Beta-bloker içeren kardiyovasküler ilaçlar
5.İdrar sökücü ilaç kullananlar
6.Parkinson hastalığı ilaçları
7.Uzun mesafe koşucuları ve bisikletçilik sporuyla uğraşanlar
Hastane ve acil servis pratiğinde, sıcakla ilgili hastalıkların sonucu başvuran ve tedavi gören hastaların neredeyse hepsi, yaşlı, yatağa bağımlı ve kronik ilaç kullanımı olan hastalardır. Sıcakla ilgili hastalıklar, normalde önlem alınabilen bir hastalıktır. Aşırı koşullar söz konusu olmadığında kolaylıkla korunulabilinir.

SICAK ÇARPMASINA KARŞI TEDBİRLER:
•Çok gerekli değilse sokağa çıkmayın (özellikle saat 11.00-16.00 arası)
•Açık renk, bol, pamuklu kıyafetler giyin
•Geniş çeperli şapka ve güneş gözlüğü kullanın
• Şemsiyeden yararlanın
• Efordan kaçının
• Sindirimi kolay yemekleri tercih edin
• Ağır yağlı yemekler ve kızartmalardan kaçının
• Bol sıvı tüketin (su, ayran, soda)
• Meyve, sebze ve salatayı bol yiyin
• Alkol kullanmayın
• Fazla kahve ve çaydan uzak durun
• Sigara içmeyin
• Sık sık duş alın